bağışıklık sistemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bağışıklık sistemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9/20/2010

kanserden nasıl korunursunuz

    9/20/2010 07:04:00 ÖS   No comments

kanserden nasıl korunursunuz yaşadığımız dünyada kanserden nasıl kurtuluruz kanserden erken tanı ile korunmak mümkün mü



kanserden nasıl kurtuluruz
Kanser, ülkemizde ve dünyada ölümlerin en yaygın nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Kimyasal maddelere maruz kalmak, sigara ve alkol tüketmek, stres ve sağlıksız beslenmek, kanser vakalarının artmasına neden oluyor. Bu dış etkenlerden uzak durularak kanser riski azaltılabilir mi? Uzmanlar yaşam tarzı değişikliğinin kanser riskini azalttığını söylüyor. Özellikle beslenme alışkanlıkları değiştirilerek, sigara ve alkol gibi alışkanlıklardan uzaklaşılarak ve hareketli bir yaşam ile kansere yakalanma oranı düşürülebiliyor. “4 Şubat Dünya Kanser Günü” öncesinde Memorial Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Emine Yüzbaşıoğlu, 20 maddede kansere karşı nasıl korunulması gerektiğini anlattı.

Dünya Kanser Günü

Kişi ideal kilosunu korumaya çalışmalıdır.

Tek yönlü beslenmeden kaçınılmalıdır. Et, süt, tahıl, meyve- sebze ve yağ olmak üzere tüm besin gruplarından gün içinde uygun miktarlarda tüketilmelidir.
Günde 5 porsiyon meyve ve 2 porsiyon sebze yemeye dikkat edilmelidir.
Kanserden korunmada posa alımının çok önemlidir. Bu sebeple beyaz ekmek yerine çavdar, kepek veya tam buğday ekmeğini tercih edilmelidir. Kabuklarıyla yenebilen meyveler soyulmadan tüketilmelidir.
İdeal kilonun korunması amacıyla, fazla şeker tüketiminden kaçınılmalıdır.
Pişirme yöntemi olarak fırında veya haşlamayı tercih edilmelidir. Kızartmalardan uzak durulmalı, yemekleri fazla kavurmadan pişirilmelidir.
Sigara içmemek ve içilen ortamlarda bulunmamak önemlidir.
Hareketsizlikten kaçınılmalı, günlük fiziksel aktiviteleri artırmaya özen gösterilmelidir.
Haftada en az 2 gün spor yapılması sağlıklı bir yaşam için önemli koşullardandır.
Günde 2-2,5 litre su tüketilmelidir.
Çay ve kahve tüketimi azaltılmalıdır. Kahve içerken süt tozu yerine yarım yağlı süt kullanılabilir. Asitli içecekler, hazır meyve suları gibi şeker içeriği yüksek içecekler yerine, az şekerli komposto, hoşaf, taze sıkılmış meyve suları içilebilir.
Aşırı alkol alımından uzak durulmalıdır.
İçerdiği Omega- 3 yağ asidinin olumlu etkilerinden faydalanmak için haftada 2 veya 3 kez balık tüketimi önemlidir.
Brokoli, karnabahar, lahana gibi antioksidan içeriği yüksek besinlerin tüketim sıklığı artırılmalıdır.
Her türlü besinin iyi yıkanıp temiz hazırlanmasına özen gösterilmeli ve temiz su kullanılmalıdır.
Kızartma yağları tekrar tekrar kullanılmamalıdır.
Doğrudan ateşte pişirilen yiyecekler haftada en fazla bir gün tüketilmelidir.
Günlük tuz tüketimi 5 gramın altında olmalıdır. Salamura, turşu gibi tuz oranı yüksek yiyeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Salam, sosis ve tütsülenmiş yiyecek gruplarından mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
Gün içinde 2 bardak süt veya yoğurt tüketimi önemlidir.
Özellikle yaz mevsiminde direkt güneş ışığından kaçınılmalıdır.

9/12/2010

anne sütünün faydaları

    9/12/2010 03:59:00 ÖS   No comments

Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Zeynep Sağlam Herşeyin Başı Sağlık programında anne sütünün faydaları hakkında bilgiler verdi



Anne sütünün yerine
HEM anne, hem de sütü bir mucizeydi. Anne sütünün yerine hiçbir besin geçemedi. Uzmanlar anne sütünün 10 mucizevi faydası olarak şunları gösterdi:

Anne sütü Obeziteyi önlüyor:


Ön sütte protein, ard sütte de yağ oranı yüksek oluyor. Bu da bebekte doygunluk hissi sağlayarak obeziteyi önlüyor. Anne sütü prematüre doğan bebek için en uygun komposizyonda oluyor. Bu sayede prematüre bebeğin yeterli kilo almasını sağlıyor.

Anne sütü Enfeksiyonlardan koruyor:


Anne sütü birçok mikro organizmaya karşı öldürücü etkiye sahip. İçerdiği özel enzimler sayesinde bebeklere doğal bağışıklık sağlıyor. Böylece annenin geçirdiği kızamık, kızıl ve suçiçeği gibi hastalıklara karşı ilk 9 ay bebeği koruyor.

Anne sütü Alerjik hastalıklara karşı savunuyor:

İlk günlerde gelen anne sütüne kolostrum deniyor. Bu süt bebeğin birçok hastalıklara karşı korunmasını sağlıyor. Yararlı bakteriler bu sütte olgun süte göre çok daha fazla oluyor. Bebeğin yararlı bakterilerle bağırsağın kaplanmasını sağlıyor. Bu sayede anne sütü, alerji yapabilecek maddelerin emilimini engelliyor..

Anne sütü alan bebeklerin I.Q.'ları yüksek oluyor:

Anne sütü alan bebeklerin ortalama I.Q. puanları diğerlerinde daha yüksek oluyor. Özellikle prematüre bebeklerde bu durum daha belirgin görülüyor. Nedeni tam olarak saptanamamakla birlikte uzun zincirli yağ asitlerinin etkisi olduğu düşünülüyor. Bu konuda çok sayıda çalışma mevcut olup en yeni çalışma Yeni Zelanda'da yapılmış. Binden fazla birey üzerinde yapılan ve bu bireylerin 18 yıllık incelenmesinden oluşan çalışmada, anne sütüyle beslenmiş olanların hem zeka seviyeleri hem de öğrenim hayatındaki başarılarının daha yüksek olduğu tespit edilmiş.

Anne sütü bebeklerin Böbreklerine ek yük oluşturmuyor :

Kolostrum bağırsak hareketlerini de hızlandırarak ilk dışkı çıkışını kolaylaştırıyor. Mikroorganizmalara karşı daha yoğun koruma faktörü içeriyor. Ozmoloritesi daha düşük olduğu için böbrekleri de koruyor.

Anne sütü Psikolojik destek sağlıyor:

Anne sütü her an hazırdır ve zaman kaybetmeden bebeğin ihtiyacı olduğunda sunulabiliyor. Böylelikle bebeğin gereksinimi olduğu anda hazır olduğu için bebek daha az ağlıyor. Anne sütü ayrıca anneyi daha çok yanında bulan bebek için psikolojik destek ve bağlanmada da önemli role sahip. Ayrıca annenin hem kendisine hem de bebeğine daha fazla zaman ayırmasını sağlıyor..

Anne sütü Ağız temizliğinde etkili oluyor:

Bazı bebekler özel nedenlerle anne yanında olamayabiliyor. Bu durumlarda annenin sütü sağılarak bebeğe veriliyor. Özelikle yoğun bakımda olan prematüre bebek ağızdan beslenemese bile ağız temizliğinde anne sütünün kullanılmasının çok yararlı olduğu gözlemlenmiş.

Anne sütü Hazımsızlığı engelliyor:

Bebeğin ihtiyacı olan protein, yağ, demir ve vitamin gibi her türlü besin öğelerinden zengin olan anne sütü vücutta çok daha kolay hazmediliyor. Anne sütü ile beslenen bebeklerde ayrıca diş eti hastalıkları, diyabet demir eksikliği anemisi, pişikle ilgili cilt hastalıkları çok daha az görülüyor. Bu nedenle anne sütü çok önemli.

Ceviz anne sütünü artırır

Bebeğin sağlıklı gelişimi için anne sütü büyük önem taşıyor. Uzmanlar, ilk 6 ay boyunca anne sütünü öneriyor. Doğal mucize olan anne sütünü artırmanın yolu annenin sağlıklı gıdaları tüketmesinden geçiyor. Şu gıdalar öneriliyor... Ceviz-badem: En çok sevilen kuruyemişlerin başında gelen bu ikili, anne sütüne destek oluyor. Hem anne sütünü artıyor hem de sütün daha kaliteli ve besleyici olmasını sağlıyor. Rezene: Süt kanallarının geliştirip, süt miktarını artırıyor. Fesleğen: Vücudu rahatlatıp stres kaynaklı süt azalmalarını önlüyor. Sakinleştirici etkisi ile streten kaynaklı süt kesilmesini önlüyor. Su: Anne sütünü artırmanın en doğal yolu sudan geçiyor. Bir annenin kaliteli ve bol miktarda sütü olması için bol bol su tüketmesi yetiyor.

Anne sütü Büyüme faktörlerini etkiliyor

Anne sütünün içeriğindeki çeşitli büyüme faktörleri bebeğin bağırsak ve beyin gibi birçok organ gelişiminin daha iyi olmasını sağlıyor. Bu, bebeğin gelecekteki hayatını etkileyen en önemli özelliklerinden birisi...

Anne sütü Meme kanseri riskini düşürüyor

Bağışıklık sistemini güçlendiren, enfeksiyon hastalıklarından koruyan anne sütünün bir diğer mucizesi; anne sütüyle beslenen kız çocuklarının ileride meme kanserine yakalanma risklerinin nispeten daha düşük olması. Aynı zamanda emziren annelerde de meme kanserine yakalanma oranı daha düşük oluyor..
© 2014 Video blogunuz. Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger.