halk ozanları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
halk ozanları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/15/2014

Murat Çobanoğlu'ndan Bir hışımnan geldi geçti Kiziroğlu Mustafa Bey Türküsü

    3/15/2014 10:43:00 ÖS   No comments


Kiziroğlu Mustafa Bey

Murat Çobanoğlu'ndan "Bir hışımnan geldi geçti Kiziroğlu Mustafa Bey Hışmı dağı deldi geçti Kiziroğlu Mustafa Bey Ağam kim canım kim Neğar kim Kim kim Kiziroğlu Mustafa Bey" Türküsü Türkünün kaynak kişisi Aşık Ceylani Yöresi Kars



Kiziroğlu Mustafa Bey kimdir?


Kiziroğlu Mustafa beyKiziroğlu, daha küçükken ata binip kılıç kuşanır. Söylentiye göre
şimdiki Kiziroğlu Köyü’nün yerinde bir birinden uzak yirmi yirmi beş
kadar ev bulunmaktaymış. Bölge dağlık ve ormanlık olduğu için insanları
da bu nedenle olacak ki çok serttir. O zamanlar burada yaşayan
insanların başında bulunan kişiye "Kizir" derlermiş. Kizir Muhtar
demektir. Gün gelmiş zamanın Kizirinin ünü tüm Anadolu'ya yayılmış. Tüm
kötüler ondan korkar olmuş.

Gel zaman git zaman Kizir'in bir oğlu olmuş. 

Tıpkı babası gibi daha küçükken iyi at biner kılıç kuşanır olmuş. İşte Kiziroğlu Mustafa
Bey'dir bu çocuk. Bütün çocukluğu Kısır Dağı’nda at binip avlanmakla
geçmiş Mustafa'nın. O da babası gibi büyüyünce namlı bir yiğit olmuş...

Gel zaman git zaman bir gün Köroğlu doğuya gelir. O sırada doğuya gelen
Köroğlu, Kısır Dağları’nda Ferro deresine yerleşir. Bir yiğit olan
Köroğlu'nun amacı doğudaki haksızlıkları yok etmek, bunlarla mücadele
etmektir. Bir gün Köroğlu bir at gezisinde Kizir Köyü’nü görür "Bundan
gayrı buradaki adaletsizlikler de benden sorulur..." der ve gider orada
bir kale kurar. İşlerinden dolayı bir müddet köyünden ayrı kalan
Kiziroğlu Mustafa Bey köye döndüğünde Köroğlu’nun kalesini görür.
Sinirlenir, Köroğlu’nun yanına gider.

O zamanın adaletine göre iki yiğit dövüşür ve galip gelen diğerini
öldürüp savaşı kazanır ve böyle nâmını korkurmuş. Köroğlu ve Kiziroğlu
günlerce at üstünde kavga etmişlerse de yenişememişler. Kılıç kavgasında
ve güreşte de bir türlü yenişememişler. Mustafa Bey’in atı Ala Paça da
Köroğlu'nun atı Kırat’la güreş-mekte. Mustafa Bey şöyle bir geri bakmış
ki ne görsün atı Ala Paça Köroğlu’nun atını alt etmiş duruyor. "Ola
benim atım Köroğlu'nun atını alt etmiş ben Köroğlu'nu alt etmezsem halim
nic' olur" deyip gayrete gelmiş Köroğlu'nu yere vurmuş. Tam kamasını
çekmiş vuracağı sırada Köroğlu "Dur yiğit bana biraz mühlet ver
yiğitlerimi göreyim karımla helalaşayım" demiş. Mustafa Bey bırakmış.
Köroğlu eve gidip olanları karısına sazıyla sözüyle anlatmaya başlamış.

Köroğlu geciktiği için evine kadar gelen Kiziroğlu kapı aralığından
türküyü duyunca duygulanır ve utanır. Kapıyı çalıp içeri girer. Mustafa
Bey’i karşısında gören Köroğlu her şeyin bittiğini düşünürken Mustafa
Bey sarılıp onu öper. "Sen benden daha yiğitsin Köroğlu" der. Köroğlu da
"Ben artık buradan gideyim burada senin gibi mert ve yiğit biri varken
kalmak olmaz" der ve köyü terk edip batıya gider.

Köroğlu 'nun Bolu Dağları’ndan çıkıp da Kars'a gelmesi o zamanın
koşullarında olanaksız gibi. Ama halk düşüncesi iki yiğidi Doğu Anadolu
da önce çarpıştırıyor sonra barıştırıyor. Bu Anadolu insanının
kahramanlarına böyle bir yiğit yaşamış ün almıştır.

Murat Çobanoğlu'nun "Neyine güvenem yalan dünyanın Kerem'i yandırıp kül etmedi mi" Türküsü

    3/15/2014 09:51:00 ÖS   No comments


Neyine güvenem yalan dünyanınMurat Çobanoğlu'nun "Neyine güvenem yalan dünyanın Kerem'i yandırıp kül etmedi mi On bir ay bülbülü ettirdi feryat Gül için bülbülü lal etmedi mi" Türküsü Uzun Havanın yöresi Kars söz ve Müzik Murat Çobanoğlu'na aittir


Murat Çobanoğlu kimdir?

1940 yılında Kars'ın Arpaçay ilçesinin Koçköyü beldesinde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Karapapak (Azeri) Türkleri'nden ve asıl soyadı Çobanlar olan Çobanoğlu’nun annesi Lala (La'li) hanımdır ve babası, Aşık Şenlik'in çıraklarından Aşık Gülistan'dır. Babası Arpaçay'ın Koçköyünden olup 1920'de Kars'a yerleşmiştir. Karısının erken ölümü dolayısıyla oğlunu o büyütüp yetiştirdi. İlkokul mezunu olan âşık evli ve dört çocuk babasıdır.

Hayat hikayesiSaz çalmaya ve şiir söylemeye 1951 'de gördüğü bir bir rüyada bade içtikten sonra başlamıştır. Murat Çobanoğlu 1966 yılından başlayarak sürekli olarak Konya Aşıklar Bayramına katıldı. Artvin, Konya, Erzurum ve Mut'ta yapılan yarışmalarda dereceler aldı. Özellikle atışma dalında başarı gösterdi. Sık sık radyoda ve televizyonda -değişik konularda- söyledi. Saza egemenliği, ulusal duygularının güçlülüğü ve kendine özgü sesiyle ilgi çekti. Yurt içinde ve dışında düzenlenen bazı şenliklere katıldı.

Aşıklık geleneğinin bir parçası olan türkülü hikâyeler anlatma konusunda da başarılı örnekler veren Çobanoğlu, kendi türkülerinin yanı sıra usta malı türküleri de genç kuşaklara aktarmaktadır.


Türkiye’nin her yerinde bilinen, tanınan Çobanoğlu yıllarca radyo programları yaptı. Halk edebiyatı ve aşıklık geleneği üzerine çeşitli seminerler verdi. Şiirleri çeşitli dergilerde yayımlandı. Türkiye dışında, Avrupa'dan İran'a dek birçok ülkede konserler verdi, yarışmalara katıldı.

1971 yılında Kars'ta açtığı, özellikle usta-çırak ilişkinden her alanda aşıklık geleneğinin sürdürülmesinde katkısı anlamında bir okul niteliğinde olan Çobanoğlu Halk Ozanları Kahvesi yörenin aşıklar merkezine dönüştü.

Hayat hikayesi1965'e kadar Devrani, 1967'ye kadar Yanani, ondan sonra da Çobanoğlu takma adını kullandı. 1968-1987 yılları arasında çıkardığı yirmiye yakın plak ve kaseti vardır. 2 tane de altın plağı bulunmaktadır. Kiziroğlu türküsünü tüm Türkiye'ye tanıtmıştır. Son yıllarında televizyon programlarında Karapapak ağzıyla söylediği türküleriyle herkesin beğenisini kazandı.

Çobanoğlu'na ilişkin Ali Kafkasyalı'nın hazırladığı Aşık Murat Çobanoğlu, Hayatı-Sanatı-Eserleri (1998) adlı bir kitap bulunmaktadır.

26 Mart 2005 tarihinde Ankara'da vefat etti ve memleketi Kars'ta toprağa verildi.

Kars Belediyesi her sene 6 Mayıs-7 Mayıs tarihlerinde anısına Murat Çobanoğlu Aşıklar Bayramı düzenlemektedir.

2/08/2014

Engin Nurşani'den "Yeter ömrümü yeme beni de düşün beni de" Türküsü

    2/08/2014 05:22:00 ÖS   No comments


Yeter ömrümü yeme

Engin Nurşani'den "Yeter ömrümü yeme beni de düşün beni de Dediğim dedik deme beni de düşün beni de" Türküsü Türkünün söz ve müziği Halk ozanı Seyit Meftuni'ye aittir


Gülcihan Koç'tan "Düşenin dünyada dostu yoğumuş" Türküsü

    2/08/2014 03:23:00 ÖS   No comments

Gülcihan Koç'tan "Böyle yaşamanın tadı kalmadı Düşenin dünyada dostu yoğumuş" Türküsü



Düşenin dünyada dostuGülcihan Koç'tan "Böyle yaşamanın tadı kalmadı Düşenin dünyada dostu yoğumuş Ne dedimse deli kafam almadı Düşenin dünyada dostu yoğumuş" Türküsü

Türkünün yöresi Sivas Kangal Türkünün söz ve müziği Halk ozanı Muhlis Akarsu'ya aittir.

2/07/2014

Cengiz Özkan'ın "Karlı dağlar karın almış karınan cananım benim" Uzun havası

    2/07/2014 06:22:00 ÖS   No comments


Karlı dağlar karın almış
Cengiz Özkan'ın "Karlı dağlar karın almış karınan cananım benim Kaç gündür de küsülüyüm yarınan Dağlar yaz gelsin söylen tez gelsin
Hiç bir merhametli komşu yoğumuş cananım benim Bizi barıştıra nazlı yarınan" adlı Uzun havası Yöresi Sivas Kangal uzun havanın söz ve müziği halk ozanı Muhlis Akarsu'ya aittir

2/02/2014

Deniz Toprak'tan "Ey sevdiğim sana şikayetim var" Türküsü

    2/02/2014 04:57:00 ÖS   No comments


Ey sevdiğim sana şikayetim varDeniz Toprak'tan "Ey sevdiğim sana şikayetim var Ne sevdiğin belli ne sevmediğin Bende bir insanım birde canım var Ne sevdiğin belli ne sevmediğin" Türküsü 


Üsküdar'da Sabah programındaki canlı performansı Türkünün söz ve müziği Halk ozanı Muhlis Akarsu'ya aittir

Erdal Erzincan'dan "Parsel parsel eylemişler dünyayı" Türküsü

    2/02/2014 03:16:00 ÖS   No comments


Parsel parsel eylemişler dünyayıErdal Erzincan'dan "Parsel parsel eylemişler dünyayı Bir dikili taştan gayrı nem kaldı Dost elinden ayağımı kestiler Bir akılsız baştan gayrı nem kaldı" Türküsü 


Türkünün sözleri Halk ozanı Aşık Mahzuni Şerif'e aittir

1/18/2014

Aşık Gülabi'den "Hangi Dağın Ardındasın Sevdiğim Oyannıya Dönem Dönem Ağlıyam" Türküsü

    1/18/2014 05:22:00 ÖS   No comments


Hangi Dağın ArdındasınAşık Gülabi'den "Hangi Dağın Ardındasın Sevdiğim Oyannıya Dönem Dönem Ağlıyam Bir mektup gönder ki kurban olduğum Yüzlerime sürem sürem ağlayam" Uzun Havası

Aşık Gülabi Kimdir?

Aşık Gülabi (Gülabi Gültekin), 1 Ocak 1950 yılında Çorum'un Sungurlu ilçesinin Çayan köyünde doğdu.

Aşık Gülabi, 7-8 yaşından sonra saz çalmaya başlamıştır. Saz bilgi ve öğrenimi çocukluk yıllarında Anadolu köylerinde yaygın olarak yerel ozanlarının köy köy gezip köy odalarında dinletiler verdiği döneme denk gelir. Gülabi de Çayan köyüne gelip köy odalarında saz çalan aşıklara ilgi duymuş ve saza başlamıştır.

Aşık Gülabi, halen İstanbul’da yerleşiktir. 2009 yılından beri Ekintürk kanalında Kader Çizgisi ismi altında canlı program yapmaktadır. Ayrıca Ankara'da özel bir kursta saz dersleri vermektedir.

Aşık Gülabi'den "Senden birşey istemiyom Yorma beni dünya" Türküsü

    1/18/2014 04:39:00 ÖS   No comments


Yorma beni dünyaAşık Gülabi'den "Senden birşey istemiyom Yorma beni dünya dünya El aleme rezil edip Kırma beni dünya dünya" Türküsü

Aşık Gülabi Kimdir?

Aşık Gülabi (Gülabi Gültekin), 1 Ocak 1950 yılında Çorum'un Sungurlu ilçesinin Çayan köyünde doğdu.

Aşık Gülabi, 7-8 yaşından sonra saz çalmaya başlamıştır. Saz bilgi ve öğrenimi çocukluk yıllarında Anadolu köylerinde yaygın olarak yerel ozanlarının köy köy gezip köy odalarında dinletiler verdiği döneme denk gelir. Gülabi de Çayan köyüne gelip köy odalarında saz çalan aşıklara ilgi duymuş ve saza başlamıştır.

Aşık Gülabi, halen İstanbul’da yerleşiktir. 2009 yılından beri Ekintürk kanalında Kader Çizgisi ismi altında canlı program yapmaktadır. Ayrıca Ankara'da özel bir kursta saz dersleri vermektedir.

Aşık Gülabi'nin "Sefil baykuş ne gezersin bu yerde Yok mudur vatanın illerin hani" Uzun havası

    1/18/2014 04:23:00 ÖS   No comments


Sefil baykuşAşık Gülabi'nin "Sefil baykuş ne gezersin bu yerde Yok mudur vatanın illerin hani Küsmüş müsün selamımı almazsın Şeyda bülbül gibi dillerin hani" Uzun havası Kaynak kişisi Kağızmanlı Hıfzı'dır

Kağızmanlı Hıfzı kimdir?

ŞehitlikKağızmanlı Hıfzı Osmanlı Devleti Türk halk şairi. 1893 yılında Kağızman'da doğmuştur. Kuran öğrenimi gördü ve dini alanda eğitim aldı. 15 yaşında kaval çalmayı öğrenen Kağızmanlı Hıfzı, şiir söylemeye başladığı zaman Hıfzı takma adını aldı. Oldukça akıcı gerçekçi ve yalın bir şiir söyleyişi vardır. Daha çok yaşadığı olayları şiirine konu edindi. Antolojilerde yayınlanan şiirlerinde gerçekçi bir dil kullanarak, yaşadığı olayları konu edinmiş, Kağızman'ın işgalinde 1918 yılında Ruslar tarafından öldürülmüştür.

Aşık Gülabi'den "Sömürdün yedin canımı Mapushane ranzaları" Türküsü

    1/18/2014 03:57:00 ÖS   1 comment


Mapushane ranzalarıAşık Gülabi'den "Sömürdün yedin canımı Mapushane ranzaları Emdin damarda kanımı Mapushane ranzaları" Türküsü

Aşık Gülabi Kimdir?

Aşık Gülabi (Gülabi Gültekin), 1 Ocak 1950 yılında Çorum'un Sungurlu ilçesinin Çayan köyünde doğdu.

Aşık Gülabi, 7-8 yaşından sonra saz çalmaya başlamıştır. Saz bilgi ve öğrenimi çocukluk yıllarında Anadolu köylerinde yaygın olarak yerel ozanlarının köy köy gezip köy odalarında dinletiler verdiği döneme denk gelir. Gülabi de Çayan köyüne gelip köy odalarında saz çalan aşıklara ilgi duymuş ve saza başlamıştır.

Aşık Gülabi, halen İstanbul’da yerleşiktir. 2009 yılından beri Ekintürk kanalında Kader Çizgisi ismi altında canlı program yapmaktadır. Ayrıca Ankara'da özel bir kursta saz dersleri vermektedir.

1/11/2014

Ali Nurşani'den Yüce dağbaşına kar yağmış gibi Ağarıp duruyor kar belli belli Türküsü

    1/11/2014 03:26:00 ÖS   No comments


Yüce DağbaşınaAli Nurşani'den "Yüce dağbaşına kar yağmış gibi Ağarıp duruyor kar belli belli İndim enginlere seyran eyledim Al yeşil giyinmiş yar belli belli" Türküsü Türkünün söz ve müziği Aşık Mücrimi'ye aittir

Aşık Mücrimi kimdir?

Asıl adı Mehmet Özbozok olan Âşık Mücrimî, 1882 yılında Malatya'nın Doğanşehir ilçesine bağlı Karaterzi köyünde doğdu. Sinemilli Ocağı'nın, Maraş'ın Elbistan ilçesine bağlı merkez köyü Kantarma'nın dedelerinden Tacim Dede'nin anlattığına göre Âşık Mücrimî'nin 500 deyişi olmasına rağmen günümüz kayıtlarında oldukça az kalmıştır. Çocuk yaşlarda eli yandığı için parmakları bir top halinde birbirine bağlanmış, bu dönemden sonra lakabı "Çolak" olarak kalmıştır.

Çocuklarının anlattıklarına göre İmâm Musa el-Kâzım evlatlarından bir seyit tarafından, çolaklığı sebebiyle kendisine "Mücrimî" mahlaaı verilmiştir. Sakalı çıkmaya başladığı günden ölümüne dek sakalını hiç kesmeyen Mücrimî, ezan okuyan bir hocanın sesinden etkilenmesi sonucu Kuran'a ilgi duymuş ve ders alarak Kuran'ı öğrenmiştir.

Köyde bir yandan çobanlık yapmış, diğer yandan muhabbetlerde çolak eliyle saz çalıp deyişler söylemeye başlamıştır. Mücrimî, köyünden bir kıza aşık olur, ancak bu kızı kendisine vermezler. Kendisini başka bir kızla evlendirmek istediklerinde de kabul etmeyerek köyünü terkeder. Mücrimî, Birinci Cihan Harbi ve Kurtuluş Savaşı yıllarında, Keferdiz'e (Sakçagözü) yerleşir. Bu bölgenin sahibi ve Antep Savunmasında oğulları İsmail Hakkı ve Ökkeş ağalarla büyük yararlık gösteren, Kılıç Ali'nin büyük destekçisi Hurşit Ağa'nın himayesine girer ve onun vekilliğini yapar. Yörede oldukça ilgi görür ve halkın ilgisine mazhar olur.

Hurşit Ağa, yörenin en büyük ailesinin başıdır ve çok geniş arazilerin sahibidir. Hurşit Ağa'nın köyü Keferdiz yakınlarındaki hanını çalıştıran Mücrimî, hanın kazancını günlük olarak Hurşit Ağa'ya götürür. Cömertliğiyle bilinen Hurşit Ağa, "Su akarken testini doldur, ileride çoluk çocuğuna bakacak varlığın olsun" der ama Mücrimî'nin dünya malında gözü yoktur, hakkından fazlasını istemez. Keferdiz'de yaşamaya başladıktan sonra köylüleri ve akrabaları tarafından Karaterzi’ye çağrılsa da asla geri dönmez. Bu yüzden Mücrimî'nin şiirlerinde "gurbet" oldukça belirgin bir temadır.

Mücrimî, oğlu Cemal Özbozok'un deyişiyle gençlik yıllarından itibaren divaneye saygı duyan ama şah-padişah tanımaz bir dünya görüşüne sahiptir. Atışmayı çok seven bir âşıktır. Âşık Veysel iki kez ziyaretine gelmiş ancak onunla atışmamıştır.

Elbistan'ın Aktil köyünden Ali Şükrü ve Sarız'dan Cafer Ağa, Mücrimî'nin saygı duyduğu kişilerdir. Âşık Nesimi Çimen'in kayınbabası olan Cafer Ağa, sürekli Mücrimî'nin yanına gelip gitmektedir. Mücrimî, "Şu diyâr-ı gurbet elde" adlı ünlü şiirini o dönemde Cafer Ağa'ya verir ve oradan Nesimi Çimen'e ulaşır. Nesimi Çimen bu deyişi muhabbetlerde okur. Bu muhabbetlere katılan sanatçılar bu deyişi albümlerinde seslendirir; bu eser daha sonra TRT repertuvarına alınır.

Âşık Mücrimî kendi döneminde toplumda yaşanan değişimleri görmüş ve bu durumu şiirlerinde ironik bir dille ifade etmiştir. Yaşadığı çevrenin yerel söylemleri, Mücrimî'nin şiirindeki ilginç noktalardan biridir. "Kanabilin mi bilin mi" gibi ifadelere sıklıkla rastlanır.

Şiirlerinde Farsça ve Arapça kelimelere, kavramlara gönderme yapsa da genel olarak arı bir dil kullandığını söyleyebiliriz. Pek çok araştırmacı tarafından Alevi-Bektaşi olmadığı düşünülen Karacaoğlan'ın şiirlerinde görülen bazı ifade biçimleri Âşık Mücrimî'nin şiirlerinde de görülür. Bu durum, iki ozanın yakın coğrafyalarda yaşamış olduğu izlenimi yaratır.

1970 yılının Mart ayında sarılık hastalığı sebebiyle hayata veda eden Âşık Mücrimî, arkasında pek çok deyiş bırakmıştır.

Mücrimî'nin oğlu Cemal Özbozok'un sözleriyle "Mücrimî çok şiir yazmış, ama harmanını dağ başına yığmıştır. Rüzgar gelmiş savurmuş, samanını Anadolu'nun dört yanına götürmüştür..."

Ali Nurşani'nin "Verin benim sevdiğimi sizin olsun Dünya malı" Türküsü

    1/11/2014 03:07:00 ÖS   No comments


verin benim sevdiğimi

Ali Nurşani'nin "Bilmem Ne olacak hali bunca Milletin Vebali Verin benim sevdiğimi sizin olsun Dünya malı bağırıyom duyulmuyo çağırıyom duyulmuyo ekmek almasam olmuyo şükür karın doyurmuyo fakir ölse duyan olmaz evi yansa koşan olmaz mezar bile deşen olmaz" Türküsü


2 Şubat 1959'da İslahiye'nin Sakçagözü köyünde doğdu. Asıl adı Ali Ayhan'dır. Köyüne gelip giden aşıklardan etkilenerek 10 yaşlarında bağlama çalmaya başladı. Ayrıca bağlama öğrenmesinde babasının da etkisi ve yardımı oldu.

1972-73 yıllarından itibaren şiir yazmaya da başlayan Aşık Nurşani, daha sonra Aşık Mahzuni ve başka birçok aşıkla birlikte çeşitli turnelere katıldı. İlk plağını aynı yıllarda doldurdu.

Aslında mahlas olarak kendisine verilen Hürşani, yanlışlıkla ilk plağına Nurşani olarak yazıldı ve öyle de kaldı.

1979 yılında yine Aşık Mahzuni'yle birlikte konser vermek üzere gittiği Almanya'ya yerleşti.

Şiirlerinde toplumsal sorunlardan sevgiye hemen her türlü konuyu işleyen Aşık Nurşani, ayrıca "Barak Ağzı" türkülerin yorumunda da usta sanatçılardan biri olarak bilinir.

Bugüne dek yaklaşık 500 şiir yazdı. Bunların 120 kadarını besteleyen Aşık Nurşani'nin türküleri çeşitli sanatçılar tarafından da okunmaktadır.

Ali Nurşani'nin "Bak Gardaş her dalda bir başka Türkü" Uzun havası

    1/11/2014 02:52:00 ÖS   No comments


Bak GardaşAli Nurşani'nin "Bak Gardaş her dalda bir başka Türkü Her dağda bir destan uyur" Uzun havası

2 Şubat 1959'da İslahiye'nin Sakçagözü köyünde doğdu. Asıl adı Ali Ayhan'dır. Köyüne gelip giden aşıklardan etkilenerek 10 yaşlarında bağlama çalmaya başladı. Ayrıca bağlama öğrenmesinde babasının da etkisi ve yardımı oldu.

1972-73 yıllarından itibaren şiir yazmaya da başlayan Aşık Nurşani, daha sonra Aşık Mahzuni ve başka birçok aşıkla birlikte çeşitli turnelere katıldı. İlk plağını aynı yıllarda doldurdu.

Aslında mahlas olarak kendisine verilen Hürşani, yanlışlıkla ilk plağına Nurşani olarak yazıldı ve öyle de kaldı.

1979 yılında yine Aşık Mahzuni'yle birlikte konser vermek üzere gittiği Almanya'ya yerleşti.

Şiirlerinde toplumsal sorunlardan sevgiye hemen her türlü konuyu işleyen Aşık Nurşani, ayrıca "Barak Ağzı" türkülerin yorumunda da usta sanatçılardan biri olarak bilinir.
Bugüne dek yaklaşık 500 şiir yazdı. Bunların 120 kadarını besteleyen Aşık Nurşani'nin türküleri çeşitli sanatçılar tarafından da okunmaktadır.

Ali Nurşani'nin "Nazli Yarim Karaları bağlar mı ola benim için" Türküsü

    1/11/2014 02:22:00 ÖS   No comments


Nazlı Yarim KaralarıAli Nurşani'nin "Nazli Yarim Karaları bağlar mı ola benim için? Baba diyen yavrularım ağlar mı ola benim için? Büken büktü bileğimi giydim ecel yeleğini garip anam yüreğini dağlar mı ola benim için?" Türküsü

Aşık Ali Nurşani Kimdir?

2 Şubat 1959'da İslahiye'nin Sakçagözü köyünde doğdu. Asıl adı Ali Ayhan'dır. Köyüne gelip giden aşıklardan etkilenerek 10 yaşlarında bağlama çalmaya başladı. Ayrıca bağlama öğrenmesinde babasının da etkisi ve yardımı oldu.

1972-73 yıllarından itibaren şiir yazmaya da başlayan Aşık Nurşani, daha sonra Aşık Mahzuni ve başka birçok aşıkla birlikte çeşitli turnelere katıldı. İlk plağını aynı yıllarda doldurdu.

Aslında mahlas olarak kendisine verilen Hürşani, yanlışlıkla ilk plağına Nurşani olarak yazıldı ve öyle de kaldı.

1979 yılında yine Aşık Mahzuni'yle birlikte konser vermek üzere gittiği Almanya'ya yerleşti.

Şiirlerinde toplumsal sorunlardan sevgiye hemen her türlü konuyu işleyen Aşık Nurşani, ayrıca "Barak Ağzı" türkülerin yorumunda da usta sanatçılardan biri olarak bilinir.
Bugüne dek yaklaşık 500 şiir yazdı. Bunların 120 kadarını besteleyen Aşık Nurşani'nin türküleri çeşitli sanatçılar tarafından da okunmaktadır.

1/10/2014

Abdullah Papur'un "Kurban olam Gözlerinin içine Gelin ağlama" Uzun Havası

    1/10/2014 07:01:00 ÖS   No comments


dudu dillim ağlamaAbdullah Papur'un "Kurban olam Gözlerinin içine Gelin ağlama seni bana vermiyorlar suçum ne? dudu dillim ağlama" Uzun Havası

Sivas Divriği ilçesinde doğup, Sivas, Kangal, İğdeli köyünde yetişmiştir. Küçük yaşlarda ozanlık geleneği ile büyümüştür. Şiirlerinde, sevgi, ayrılık, gurbetlik gibi konulara değinmiştir. Çoğunlukla türkü, deyiş ve uzun hava söylemiştir. Abdullah Papur, pek çok albüm çıkarmıştır. Halk arasında "Papur" olarak bilinmektedir. Abdullah Papur'un oğlu Ercan Papur bir halk sanatçısı olarak babasının geleneğini yaşatmaya calışmaktadır.

Abdullah Papur'un "Sallana Sallana Dokat Ser Awe" Türküsü

    1/10/2014 06:48:00 ÖS   No comments


Sallana Sallana Dokat Ser Awe Abdullah Papur'un "Sallana Sallana Dokat Ser Awe yıkamış esfabı raxe ber tave bir öpücük isterem xeyra de u bave yabancı değilem pısmame temme" Türküsü

Sivas Divriği ilçesinde doğup, Sivas, Kangal, İğdeli köyünde yetişmiştir. Küçük yaşlarda ozanlık geleneği ile büyümüştür. Şiirlerinde, sevgi, ayrılık, gurbetlik gibi konulara değinmiştir. Çoğunlukla türkü, deyiş ve uzun hava söylemiştir. Abdullah Papur, pek çok albüm çıkarmıştır. Halk arasında "Papur" olarak bilinmektedir. Abdullah Papur'un oğlu Ercan Papur bir halk sanatçısı olarak babasının geleneğini yaşatmaya calışmaktadır.

Abdullah Papur'un "Bana Mektup yok mu söyle Postacı?" Uzun havası

    1/10/2014 06:34:00 ÖS   No comments


Mektup yok mu söyle PostacıAbdullah Papur'un "Kurban olam sana söyle be kardeş Bana Mektup yok mu söyle Postacı? çoktan beri mektubum gelmiyor karıştır çantayı postacı" Uzun havası

Sivas Divriği ilçesinde doğup, Sivas, Kangal, İğdeli köyünde yetişmiştir. Küçük yaşlarda ozanlık geleneği ile büyümüştür. Şiirlerinde, sevgi, ayrılık, gurbetlik gibi konulara değinmiştir. Çoğunlukla türkü, deyiş ve uzun hava söylemiştir. Abdullah Papur, pek çok albüm çıkarmıştır. Halk arasında "Papur" olarak bilinmektedir. Abdullah Papur'un oğlu Ercan Papur bir halk sanatçısı olarak babasının geleneğini yaşatmaya calışmaktadır.

Abdullah Papur'un "Bugün görüşme günüdür Çift camlardan ses gelmiyor" Türküsü

    1/10/2014 06:19:00 ÖS   No comments


çift camlardan ses gelmiyorAbdullah Papur'un "Bugün görüşme günüdür Çift camlardan ses gelmiyor mahkumların umududur çift camlardan ses gelmiyor" Türküsü

Sivas Divriği ilçesinde doğup, Sivas, Kangal, İğdeli köyünde yetişmiştir. Küçük yaşlarda ozanlık geleneği ile büyümüştür. Şiirlerinde, sevgi, ayrılık, gurbetlik gibi konulara değinmiştir. Çoğunlukla türkü, deyiş ve uzun hava söylemiştir. Abdullah Papur, pek çok albüm çıkarmıştır. Halk arasında "Papur" olarak bilinmektedir. Abdullah Papur'un oğlu Ercan Papur bir halk sanatçısı olarak babasının geleneğini yaşatmaya calışmaktadır.

1/02/2014

Tülay Maciran'dan "Aramıza Girmiş Dağlar Denizler Gelemem Diyorum ÖF ÖF" Türküsü

    1/02/2014 05:38:00 ÖS   No comments


ÖF ÖFTülay Maciran'dan "Aramıza Girmiş Dağlar Denizler Gelemem Diyorum ÖF ÖF Sen Gel Diyorsun Kar Yağmış Yollara Örtülmüş İzler Bulamam Diyorum ÖF ÖF Sen Bul Diyorsun " Türküsü Türkünün sözleri Halk ozanı Ali Kızıltuğ'a aittir
© 2014 Video blogunuz. Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger.