belgesel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
belgesel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5/07/2012

afyon'nun bayat ilçesindeki bayat kilimleri'nin dokunuşu

    5/07/2012 01:43:00 ÖS   No comments


oğuzların bir boyu olan bayat boyu afyon ilinin bayat ilçesine yerleşmişler 


oğuzların geleneksel el sanatları dokumacılık bayat'ın köylerinde dokumacılık halen devam ediyor kilim dokumacılığı peki kilim nasıl dokunuyor.

Yapım-Yönetim: Ayşe Öksüz Kanal B Turkiye
Kamera: Erdem Gündüzer
Kurgu: Nehir Gündüzer
Ustalar: Sevim Eski - Zehra Avşar - Ayşe Gölcük - Emine Kanat - İnci Gölcük - Ayşe Aslan - Ali İhsan Erdoğan - Saniye Gölcük - Derya Bekar - Arife Köksoy - Ülfet Gölcük
Yayın Tarihi: 22-29.Mart.2012
Derbent Köyü - Bayat - Afyonkarahisar

ortasından asi nehri'nin geçtiği antakya kenti tanıtım videosu

    5/07/2012 12:17:00 ÖS   No comments


antakya'nın ortasından asi nehri akar asi demek binbir bereket demek asi demek medeniyet demek asi demek mitler masallar demek


Yapım-Yönetim: Ayşe Öksüz Kanal B Ankara-Turkiye
Kamera: Yusuf Türker
Kurgu: Nehir Gündüzer
Jenerik: Burak Özgen
Müzik: Ali Akacca - İncesaz - Kedi Rüyası
Yayın Tarihi: 18.Ocak.2012

4/07/2012

turkuaz denizi ve gökyüzünde eksik olmayan güneşiyle güzel şehir alanya

    4/07/2012 06:48:00 ÖS   No comments


bir zamanlar korsanlar yaşarmış bir şehirde kimselere göz açtırmaz kimselerin bu şehre geldiğini istemez tüm dünyaya kafa tutarlarmış bu şehir için.


şehirleri öyle güzel bir şehirmişki hiç kimse bu korsanlar yüzünden bu güzellikleri göremezmiş korsanlar çok savaşmış çok mücadele etmişler şehirleri için roma imparatorluğu gibi büyük bir imparatorluk bile baş edememiş onlarla gel zaman git zaman romalılar alıvermiş bu güzel şehri korsanların ellerinden Coracesium demişler adına.

mutlu mesut yaşarken bu kez bizans istemiş bu güzel şehri en güçlü askerlerini gönderip romalılardan teslim almışlar şehri o da bir isim koymuş ona kolonoros demiş adına kolonoros bizansa'da kalmamış

çünkü bu güzel şehir selçuklunun akdenize açılan kapısı olmalıymış hem güzel hem güçlü selçuklu isim vermiş ona alaiye demiş ona selçuklunun 178 yıl boyunca egemen olduğu konya'dan sonra ikinci başkenti saydığı yerdir güzel alaiye geçmişte alaiye günümüzde alanya tarih boyunca her gücün hedefinde bir gözde şehir olmuş burası neden olmasınki bu şehir güneşli ve güzel bir şehir.

Yapım-Yönetim: Ayşe Öksüz Kanal B Ankara-Turkiye
Kamera: Saim Gürbüz
Kurgu: Nehir Gündüzer
Jenerik: Burak Özgen
Müzik: Mercan Dede
Röportajlar: Haşim Yetkin - Özkan Kaptan

ankara kalesi ile karşılıklı ankara ulucanlar cezaevi müzesi videosu

    4/07/2012 05:59:00 ÖS   No comments


ankara'da ulucanlar cezaevi binası ankara kalesi ile karşılıklı bir tarih bir tarihle gözgöze geliyor.


bu noktada kale ve cezaevi binası 1925 yılından 2006 yılına kadar 81 yıl yaşamış olan tarihin gizemini cezaevi müze olarak açıldığı 2010 yılından sonra herkesle paylaşıyor artık.

Yapım-Yönetim: Ayşe Öksüz Kanal B Ankara-Turkiye
Kamera: Salih Öztürk - Hüseyin Fındık
Kurgu: Nehir Gündüzer
Jenerik: Burak Özgen
Müzik: Ağır Roman - Cem Karaca - Cengiz Onural Göksel Baktagir

4/01/2012

osmanlı'dan beri tekne ve gemi yapılan ilçe kurucaşile

    4/01/2012 02:24:00 ÖS   2 comments


Osmanlı Donanması'na gemiler, çektirmeler, takalar yapılan Kurucaşile'de tekne yapımı, 600 yıldır babadan oğula geçen bir meslek olarak sürüyor.


Kurucaşile'de motor sesleri, çekiç sesleri eksik olmuyor, kadınlar sokak aralarında sebze satıyor, balıkçılar ise tekne yapıyor.
Kurucaşile'de çok sayıda çadır tekne atölyesi var ve bu atölyelerde de ellerinde plan ve proje bile olmadan tekne ustaları çalışıyor.
Hasan usta, 30 yıldır tekne yapıyor. Eskiden çektirmelerin yapıldığı Kurucaşile'de bugünlerde motor ve kayıklar yapılıyor.
Atölyede bir yanda tekne omurları kesiliyor, bir yanda boya yapılıyor ve diğer yanda ise yeni bir tekne yapımına başlanıyor.
Eskiden 3-4 ayda bir tekne yapılırken bugün teknik gelişmelerle ayda bir tekne imal edilebiliyor. Hasan usta, "tekne yapımında en önemli nokta omurgaların bükülmesidir" diyor. Şu anda atölyede tamamen ahşap olan alamatra yapımı devam ediyor.
İlk önce omurga veya teknesi vuruluyor. Sonra somunları dikiliyor, dip döşekleri konuluyor. Teraziye alınıyor tekne ve sonra üst kısımda eğeni denen kaburgalar çıkarılıyor. Sonunda ise iç kısmın tahta traş işleri yapılıyor.
Kurucaşile'de tekne yapımıyla uğraşan Hasan usta, bana tekne projesi gösterseniz anlamam, bizim işimiz göz kararı olur diyor. "Müşteri, ne istediğini söyler ve biz de ona uygun tekneyi yaparız."
Tekne için yekpare ağaç bulabilmek ancak yılda bir olabilir. Bunun için ekleme yapmak zorundayız, yoksa yılda bir tekne ile karın doyar mı diyor, Hasan usta.
Çoğunlukla yaz aylarında yapılan tekneler daha iyi oluyor. İlkbaharda aletler kuruduğu için baharda teslim edilen tekneler daha iyi oluyor. Karadeniz'in tekneleri ile Ege'nin tekneleri farklı oluyor. Ege bölgesinin tekneleri ayrı, daha büyük tekneler oluyor.
Hasan usta, "Arabaya benzemez bu. Yapılan teknelerin ömrü iyi bakarsanız 40 yıl gider." diyor. Teknenin her yıl karaya çekilmesi, boyanması gerekiyor. Bozulmalar varsa bunların yılda bir tamir edilmesi gerekiyor.
"Denizden anlamadıktan sonra sürmesini bilsen ne olur ? Tekne kullanacaksan denizi bileceksin."
74 yaşındaki Ali usta, Kurucaşile'nin en eski tekne ustası. Ali usta, gençliğinde çektirme denilen yük gemilerini yaparmış.
Artık küçük kayıklar yapıyor. Ali usta, eski aletlerle çalışmaya alıştığı için hala eski yöntemlerle kayık yapımına devam ediyor.
"Çektirmecilik zamanında, elektrikli aletler yoktu. Balta, keser, testere, rendeler hep el aletleri vardı. El aleti dışında bir şey kullanılmazdı. Şimdi çeşit çeşit aletler var. Bu yüzden çocuklarım benden daha üstün." diyor, Ali usta.
Mustafa usta, ailenin üçüncü kuşak tekne ustası. Kurucaşile'de çocuklar araba yerine teknelerle oynayarak büyüyor ve beş çocuktan birisi de büyüyünce tekne ustası oluyor.
Kurucaşile kayıklarının özelliği; kestane ağacından yapılması ve kendinden kıvrık, eğri yapılı ağaçların kullanılması.
Büyük kayıklarda meşe veya kestane ağacı kullanılırken, küçük kayıklarda mutlaka kestane tercih ediliyor. Hem dayanıklı olması hem de çivilerin tutması yönünden kestane ağacından yapılmış bir kayık 40-50 yıl dayanabiliyor.
Aykut usta ve kardeşi, beraber akşamları küçük tekneler yapıyorlar. Gündüzleri Hasan ustanın yanında çalışıyorlar.
Aykut usta, "şu anda 4-5 metrelik tekne yapabilirim. Daha büyüklerini yapabilmek için daha zaman gerek" diyor. Doğrama, marangozluk ile teknecilik apayrı işlerdir. "Yaptığımız işler bize gurur veriyor" diyor, Aykut usta.
Çektirme 150-200 tonluk yük gemisidir. İki tarafı da, baş kısmı kıç kısmına benzeyen ağaç yapılı gemilerdir. Eskiden başka tekneler olmadığı için hep çektirmeler kullanılıyomuş. Şimdi sac yapılı büyük yük gemileri var, kimse de çektirmeyi kullanmak istemiyor.
Ağaç yapılı yük gemilerine sigorta da yapılmadığı için mal sahipleri çektirmeyi kullanmayı tamamen terk etmiş.
Ali usta, bugüne dek 400 kadar tekne yaptığını söylüyor. 250-300 tonluk çektirmeler yapılırmış, Kurucaşile'nin hemen her tarafında çektirme yapılırken, bugün yapılmıyor.
El takımları, toköz rendeler, kuyruk rendeler, bıçkı rendeleri, baltalar, ayak keserleri; yerlerini hep motorlu aletlere bırakmış.




Yapım: Ayşe Öksüz Kanal B Turkiye
Kamera: Koray Sesal
Kurgu: Nisa Kasapoğlu
Ustalar: Hasan Büyükböcek / Ali Büyükböcek / Mustafa Büyükböcek / Aykut Tomruk
Kurucaşile Bartın
Yayın Tarihi: 20-27.Kasım.2007

3/26/2012

çocukken gelin olmak çocuk gelinler belgeseli

    3/26/2012 06:36:00 ÖS   No comments


türkiye'de her üç evlilikten biri çocuk yaşta yapılıyor


çocuklarımız büyümeden önce eş sonra anne oluyor

çocuk gelinler anlatıyor
© 2014 Video blogunuz. Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger.