İstanbul'a geri çağrılışım Anadolu’ya dahil olalı bir ay olmuştu. Bu müddet zarfında bütün ordular aksâmıyla temas ve irtibat temîn edilmiş
Bu tarihten beş gün sonra, yani 8 Haziran 335’te İstanbul’a Harbiye Nâzırı tarafından davet olunduğumu ve mahrem sualim üzerine kimler tarafından ve ne için talep edildiğimi, ricâlimizden bir zatın haber verdiğini vaktiyle bi’l-münâsebe vuku bulan beyânâtımda ifade etmiştim. O zat, Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Riyâseti makamında bulunan Cevat Paşa idi. Bunun üzerine, İstanbul ile vuku bulmuş olan muhaberâtın bir kısmı umûmca ma’lûm olmuştur. Bu muhaberât, Erzurum’da istifa ettiğim tarihe kadar muhtelif harbiye nâzırlarıyla ve doğrudan doğruya saray ile devam etmiştir.