türkü dünyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
türkü dünyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3/08/2019

Zeynel - Kaleden kaleye şahin uçurdum türküsü

    3/08/2019 02:18:00 ÖS   No comments
Kaleden kaleye şahin uçurdum

Zeynel Kaleden kaleye şahin uçurdum Ah İle Vah İle Ömür Geçirdim türkü sözleri ve video klibi



Kaleden kaleye şahin uçurdum Ah İle Vah İle Ömür Geçirdim türkü sözleri:

Kaleden Kaleye Şahin Uçurdum
Ah İle Vah İle Ömür Geçirdim
Yare Şeker verdim Şerbet İçirdim
Öyle Olur Böyle Olur Türkmen Gelini
Edası Hoş Olur Türkmen Gelini

Kaleden Kaleye Taş Ben Olaydım
Ela Göz Üstüne Kaş Ben Olaydım
Yalınız Yatana Eş Ben Olaydım
Öyle Olur Böyle Olur Türkmen Gelini
Edası Hoş Olur Türkmen Gelini

11/16/2018

Telli turnam selam gotür Musa Eroğlu ve Nevzat Ak video klip

    11/16/2018 02:22:00 ÖS   No comments

Telli turnam selam gotür Sevgilimin diyarına Üzülmesin ağlamasın Belki gelirim yarına cananıma Musa Eroğlu ve Nevzat Ak Telli turnam selam gotür Türkü sözleri ve video klibi



Telli turnam selam gotür
Telli turnam selam gotür
Sevgilimin diyarına
Üzülmesin ağlamasın
Belki gelirim yarına cananıma

Hasret kimseye kalmasın
Sevdalılar ayrılmasın,ayrılmasın
Ben yandım eller yanmasın
Sevdanın aşkın uğruna can uğruna

Gönüle hasret yazıldı
Sevgiye mezar kazıldı
İki damla yaş süzüldü
Gözlerimin pınarına,pınarına

Hasret kimseye kalmasın
Sevdalılar ayrılmasın,ayrılmasın
Ben yandım eller yanmasın
Sevdanın aşkın uğruna can uğruna

12/11/2017

Mahzuni Şerif'e saygı albümünden Ceylan Ertem "Dünya zalımlar dünyası"

    12/11/2017 10:22:00 ÖS   No comments

Ceylan Ertem "Dünya zalımlar dünyası"
Ceylan Ertem "Dünya zalımlar dünyası"

Arda Müzik tarafından hazırlanan Mahzuni'ye Saygı albümünden Ceylan Ertem'in yorumuyla Mahzuni Şerif'in eseri Dünya zalımlar dünyası giden zalım gelen zalım insanlığın yüz karası

Aşık Mahzuni Şerif kimdir

mahlasıyla Âşık Mahzunî Şerif,
Mahzuni Şerif hayatı
Asıl ismiyle Şerif Cırık, mahlasıyla Âşık Mahzunî Şerif, 1940'ın başlarında Kahramanmaraş iline bağlı Afşin'in Berçenek Köyünde doğar. İleride 'Pir Sultanların' ölümsüzlüğünün en büyük kanıtlarından biri olacaktır.

1956 yılında Berçenek'e gelen ilk okuldan mezun olur. Berçenek'in okulsuz yıllarında, Elbistan'ın Alembey Köyü'nde, Lütfü Efendi Medresesinde Kur'an eğitimi almış, Eski Türkçe okumuş ve yazmıştır.

1957 yılında Mersin Astsubay Okulu'na gider. 17 yaşındayken babasının zoruyla dayısının kızı Emine ile evlenir. Bu evlilikten bir kızı olsa da Mahzuni bu evliliği bir mektupla bitirir.

1960 yılında Ankara Ordu Donatım Teknik Okulu' nu başarıyla bitirir. Başarısının gereği Kuleli Askeri Lisesi'ni aynı yıllarda hak etmesine karşılık, toplumculuğa ve halk edebiyatına gönül verdiği ve Alevi olduğu için ordudan ihraç edilir.

1961'de Ankara'da İtalyan asıllı Sovina (Suna) isimli bir kızla tanışır. Bu evlilikten Züleyha, Emrah, Ferhat adlı üç çocuğu olur. Bu yıldan itibaren, sevip gönül verdiği yoldan giderek, yüzlerce plak ve kaset yapar. Hakkında yazılan ve yazdığı kitaplar uluslararası edebi tartışmalara konu olur.

1971'de Mahzuni üçüncü eşi Fatma Hanım'ı görür beğenir sever ve evlenir. Bu evliliklerinden Derya, Ali, Şeyda ve Yetiş adlı dört çocukları olur. Aynı yıl gerçekleşen askerî darbeden sonra kurulan Nihat Erim hükümeti nin Deniz Gezmiş ve Arkadaşlarına kıymasına dayanamayıp 'Erim Erim Eriyesin' türküsünü patlatmasından dolayı hemen tutuklanıp dört ay cezaya çarptırılır. Tahliye olur ve yeniden tutuklanır.

1972'de Gaziantep'deki evi kundaklandı. Ozanmız'ın tüm ödülleri ve arşivinin yandığı söyleniyor.

1973 yılında halkı suça teşvik etmekten tutuklanır. Ankara'da Sıkıyönetim Mahkemesi'nde yargılanır.

1962 - 1988 sürecinde defalarca saldırıya uğrar, evi yakılır, mahkemelik olur, tutuklanır, hapse atılır, dövülür, dişleri sökülür...

1989 -1991 yılları arasında 'Halk Ozanları Derneği' genel başkanlığını yapmıştır.

1997 yılının haziran ayında Almanya'da beyin kanaması geçirip, Almanya'nın Ulm Şehrinde tedavi görür.

1998 yılında, 58 kaset sahibi olan Ozanımız, dünyanın yaşayan üç büyük ozanı arasında birinci sırayı aldı.

Bir çok yabancı ülkede deyişleri değişik dillerde okunmuştur. Tüm türkülerinin yer aldığı 8 kitabı bulunan Ozanımız'ın, Bektaşı Kültürünün ve Anadolu Ezgilerinin dünyaya tanıtılmasında önemli bir rol üstlenmiştir.

2001 yılının başlarında rahatsızlanarak, kalp ve solunum yetmezliği nedeniyle, JFK Hospital'da yoğun bakım altına alındı. Mayıs ayında, günümüzün Pir Sultan'ı Âşık Mahzunî Şerif, bir kez daha ölümü yenmeyi başardı. Ve aynı yılın kasım ayında kendisine, ''Elhamdülüllah Kızılbaşım ve Laikim. Ben değil yedi sülalem kızılbaştır. Bir suç varsa oda dedemdedir! " dediği için, DGM tarafından dava açıldı. Duruşma 27. 12. 2001 tarihinde DGM'de yapıldı.

Halk şiirine ve türkülerine ömrünü veren Âşık Mahzuni, 62 yıllık ömrüne; 453 plak, 58 kaset ve yayınlanmış 8 kitap sığdırmıştır. Ayrıca TRT tarafından hazırlanmış iki belgeseli vardır.

12/09/2017

Doğa için çal'dan "Hey onbeşli" Türküsü ve acıklı hikayesi

    12/09/2017 04:26:00 ÖS   No comments

acıklı hikayesi
Doğa için çal Hey onbeşli türüküsü

Açılışını Erkan Oğur'un yaptığı Hey onbeşli Tokat yolları taşlı türküsünü ilk seslendiren ise Mazlum Çimen türküye dinlerken birçok ünlü ismide göreceksiniz

Hey onbeşli türküsünün Çanakkale için yazılan acıklı hikayesi
haddi hesabı yoktu

Savaşın tükettiği insanların haddi hesabı yoktu. Bu durum korkunç boyutlara ulaşınca İngiliz generali Aspinall-Oglander; "Gelibolu'daki kanlı muharebeler, Türk ordusunun çiçeğini bitirmiştir," demesine neden olmuştu.

Gerçekten de İngilizler şehit olan gençlerimizi, "çiçeğin tomurcuğu" ve "vakti gelmeden solan gül goncası"na benzetiyorlardı.

Cephe, koskoca bir eğitimli genç nesli yutmasına rağmen bir türlü doymak bilmiyordu.

Ölenlerin sayısı çok fazla olunca cephede boşluklar oluştu...

cephede boşluklar oluştu

Cephede meydana gelen boşlukları doldurmak için, diğer cephelerden asker getirilemediğinden, en yakın çevreden başlayarak, 15 yaşın üstündeki eli silah tutan bütün gençlerin dahi, gönüllü olup olmadığına bakılmaksızın, Çanakkale'ye sevk edilmeleri alışılmış normal bir hadise haline gelmişti...

Savaş günleri, köyde, kasabada erkeğin kalmadığı, gücü kuvveti ve boyu posu yerinde olan herkesin asker olduğu ya da asker olmak zorunda kaldığı kara günlerdi.

Birinci Dünya Savaşı'nda, Osmanlı ordusunda insan kaybı öyle bir noktaya varmıştı ki...

Birinci Dünya Savaşı'nda, Osmanlı ordusunda insan kaybı inanılmaz bir noktaya vardı. Yine de Harbiye Nezareti, harp bütün hızıyla sürerken askerleri birkaç günlüğüne de olsa memleket iznine göndermeye gayret etmişti.

Harpte gün geçtikçe daha da artan kayıplar, nüfusun tükenmekte olduğu korkusunu doğurmuş ve savaşan askerler memleketlerine nüfusu çoğaltmak üzere gönderilmişlerdi.

Çanakkale Savaşı sırasında, İtilaf Devletlerinin kara çıkartmasına başlamalarıyla birlikte cephede takviye kuvvetlere daha çok ihtiyaç duyuldu.

Sultan V. Mehmed Reşad, Askeri Mükellefiyet Kanunu'nda değişiklik yapmak ve lise talebelerini de cepheye çağırmak zorunda kalmıştı.

Sultan Reşad'ın emri ile değişiklik yapılan Mükellefiyet kanununda;

Mükellefiyet kanununda

42. Maddeye ek olarak hazırlanan "Kâtib-i Sultaniye 10. sınıf müdaviminine mütedair (devam edenlere dair)" başlıklı fıkra hakkında şöyle geçici bir düzenleme yapma yoluna gitmişti:

"Madde 1: Mükellefiyet-i Askeriye Kanun-u Muvakkatinin (geçici kanununun) 42. Maddesindeki fıkra atiye (geleceğe) tezyil (ertelenmiş) olunmuştur. Muayene-i intihaiye esnasında (muayene sonucunda) mekatib-i sultaniyenin (sultani mekteplerinin) onuncu sınıflarında bulunanlar da hizmet-i makzura (zikri edilen hizmet) hakkına nail olacaktır."

On beşliler cepheye geliyor...

cepheye geliyor

Sultan V. Mehmed Reşad'ın açıklamasından sonra Harbiye Nezareti de bir tebliğ yayınlayarak, 1314 (1896) doğumluların (yani 19 yaşındakilerin) henüz askerlik hizmetine çağrılmamışlar ile 1315 (1897) doğumluların, bedenleri gelişmiş, harbe elverişli ve silah kullanmaya kabiliyetli olanlarından müsait bulunanların da kıtalara teslim olmalarını istemişti.

Padişahın ve Harbiye Nezaretinin bu çağrısı üzerine, Balıkesir, Bursa, Kütahya, Manisa, Adapazarı, İzmir, Aydın, Muğla ve Konya'nın, tahsilleri ve hayatlarının henüz başındaki bu yeni yetme gençleri, vatanın kendilerinden beklediği yüce vazifeyi hakkıyla yerine getirmeleri için silahlandırdılar.

15 ile 19 yaşında olan bu genç bahadırların cepheye katılımları anısına Anadolu'da yakılan meşhur "Hey Onbeşli Onbeşli" adlı türküde de söz konusu durum çok acı ve dramatik bir dille anlatılmıştır.

Bir efsaneye göre ise Onbeşli türküsünün hikayesi ile şöyle anlatılır;

Tahtobalı Hüseyin ile Hediye'nin hikayesidir.

Hediye'nin hikayesidir

Hediye ile Hüseyin sözlüdür ama ferman çıkınca Hüseyin Çanakkale'ye gider, Hediye de yol gözler. Bir yaz geçer, bir de kış. Bir yaz daha, bir kış daha. Dört yaz, dört de kış geçer. Anası babası memlekette dirlik düzen bozuldu diye Hediye'yi başkası ile evlendirmek isterler.

Böyle güzel kızın başına bir şey gelir, taliplisi de hem zengindir, hem yalnız başınadır diye yaşlı bir adam olan Tokat eşrafından Emin bey ile evlendirirler. Hediye, bir şey diyemez, kaderine razı olur. Bir yıl sonra Emin bey'in öldüğü günde olduğu gibi.

Emin bey ölünce, her şey Hediye'ye kalır. Kalır kalmasına da, Hediye bir düşünür şöyle, baba evine gitse, zaten oraya sığmadığı için evlendirilmiştir. Hem kim çekip çevirecektir bunca malı mülkü. Ama, dedik ya devir değişmiş, memlekette dirlik düzen kalmamış, dağdaki eşkıya genç duldan haberdar olur ve bir gece konağı basarlar.

Çaldıkları ile beraber Hediye'yi de sırtlarına vurup dağa götürürler. Dağda kıza yapmadıklarını bırakmazlar. Irzına geçerler, ona buna sunarlar, çengilik ettirirler. Ola ki, diğer köylerden kaldırdıkları başka tazeler de geldikten sonra bıkarlar Hediye'den. Kızcağızı harap bitap halde şehir merkezinde cami önüne bırakırlar gece.

Belki, öldürelermiş daha iyiymiş. Çünkü, camiden çıkanlar, üstü başı yırtılmış, harap bitap haldeki Hediye'yi görür de, biri olsun el etmez. Bir de yetmezmiş gibi, "kötü yola düşmüş bu!", derler. Hediye, kayıp yavuklusuna mı, kara kaderine mi, bahtsız evliliğine mi, onca tecavüze, aşağılanmaya, kötü anılmaya mı yansın? Neye yansın?

Dayanamaz hediye...

Terk eder Tokat'ı. Bir daha da ne duyan olur, ne de gören. 1915'in üzerinden sekiz yaz, sekiz de kış geçer...

Geçer de, koskoca Tahtobalı'ya anca bir tane onbeşli döner. Bildiniz ağalar, Hüseyin'dir o. Hüseyin'in gelişine şenlik eder köy. Sofralar kurulur, davullar çalınır. Ama, Hüseyin ne şenlik ister, ne sofra. O'nun beklediği, bir ama bir, biricik yavuklusu vardır.
En sonunda Hüseyin dayanamaz, töreyi ezer, anasına sorar, "Hediye nerede?" diye.

Koca dağlar ses verir de, anası vermez. Hüseyin düşer işin peşine, ta ki o bomboş konağa gelesiye kadar. Konağın önünde sorar komşulara, "nerededir ev ahalisi?" diye. Komşular cevap verir "çiftliğe taşındılar." diye ama Hüseyin durmaz, duramaz. Yavuklusunun kokusu gelir burnuna da, heyecanla, "Hediye," der, "Hediye de çiftliğe mi gitti?".
"O taze dul mu, önce kötü yola düştüydü de, sonra buralarda da yapamadı, duramadı, gitti mendebur. " Hüseyin inanamaz. Hüseyin dayanamaz. Derler ki, Hüseyin de atına bindiği gibi Tokat'ı terk eder. Ne Hediye'yi, ne de Hüseyin'i bir daha gören olmaz.

Ve işte düğünlerde, eğlencelerde göbek ata ata dans ettiğimiz türkünün gerçek hikayesi bunlardır. Sözlerini tam olarak okuduğumuzda acıyı anlayabiliriz.

5/13/2016

Muhlis Akarsu, Arif Sağ ve Musa Eroğlu Muhabbet 2 albümünün tamamı

    5/13/2016 06:49:00 ÖS   No comments

Muhlis Akarsu, Arif Sağ ve Musa Eroğlu Muhabbet 2 albümünün tamamı Albümde birbirinden güzel 14 eser bulunmakta



Musa Eroğlu Muhabbet 2
Muhabbet 2 Albümündeki eserler:

1- Siyah Saçlarında Hatem Yüzlerin - Arif Sağ (00:00)
2- Gurbet Bana Ben Gurbete Alıştım - Muhlis Akarsu (05:15)
3- Bağışla Sevdiğim - Musa Eroğlu (09:33)
4- Gurbet Elde Bir Hal Geldi Başıma - Koro (13:58)
5- Gurbet Elde Baş Yastığa Gelince - Musa Eroğlu (18:02)
6- Divana - Arif Sağ (24:52)
7- Eşiğine Yüz Sürmeye Geldim - Muhlis Akarsu (24:51)
8- Mapushane Gurbet Ele Benzemez - Muhlis Akarsu (28:15)
9- Derdimi Dökeyim Derin Dereye - Musa Eroğlu (34:52)
10- Derdimin Ortağı Sinem Bülbülü - Musa Eroğlu (37:42)
11- Ezel Bahar Olmayınca - Arif Sağ (44:47)
12- Sen Tabipsin Saramazsın Yaramı - Muhlis Akarsu (47:45)
13- Kulak Verdim Dört Köşeyi Dinledim - Musa Eroğlu (51:14)
14- Gurbeti Ben mi Yarattım - Arif Sağ (56:29)

2/04/2016

Bir Dost Bir Post Yeter Bana -Yüksel

    2/04/2016 04:42:00 ÖS   No comments

Bir Dost Bir Post Yeter Bana -Yüksel Bütün Dünya Senin Olsun Bir Dost Bir Post Yeter Bana Türküsü Yüksel'in yorumu ile

4/22/2015

Ahmet Can Kaya'dan "Bir soysuza gönül verdim Yar diye" Türküsü

    4/22/2015 01:47:00 ÖS   No comments


Ahmet Can Kaya'nın Arda Müzik'ten "Yar diye" adlı albümünden

Ahmet Can Kaya'nın Arda Müzik'ten "Yar diye" adlı albümünden "Bir soysuza gönül verdim Yar diye Turab oldum ayağına kul diye Attı beni bir kenara el diye Yanıp küle döndüm yar diye diye" yorumladığı adlı Türküsü

Ahmet Can Kaya ve Hikmet Karadeniz'den "Yazık olmuş da ömrü yarsız geçene" uzun hava

    4/22/2015 01:32:00 ÖS   No comments


Ahmet Can Kaya'nın Arda Müzik tarafından çıkarılan "Yar diye" adlı albümden

Ahmet Can Kaya'nın Arda Müzik tarafından çıkarılan "Yar diye" adlı albümden Hikmet Karadeniz ile beraber yorumladığı "Yazık olmuş da ömrü yarsız geçene" adlı uzun hava

3/15/2015

Muharrem Temiz'den "Gülüm seni alır dağa kaçarım Yüce dağ başına çadır açarım" Türküsü

    3/15/2015 01:25:00 ÖÖ   No comments

Muharrem Temiz'den "Gülüm seni alır dağa kaçarım Yüce dağ başına çadır açarım" Türküsü ve video klibi



Yüce dağ başına Muharrem Temiz'den "Gülüm seni alır dağa kaçarım Yüce dağ başına çadır açarım Kahve bulamazsam Kenger içerim nasıl olsa seni beslerim" Türküsü

Arda Müzikten "Firkat" adlı albümden

3/14/2015

Muharrem Temiz'den "Eski libas gibi aşığın gönlü söküldükten sonra dikilmez imiş" Türküsü

    3/14/2015 09:26:00 ÖS   No comments

Muharrem Temiz'den "Eski libas gibi aşığın gönlü söküldükten sonra dikilmez imiş" Türküsü ve video klibi



Eski libas gibiMuharrem Temiz'den "Eski libas gibi aşığın gönlü söküldükten sonra dikilmez imiş Güzel sever isen gerdanı benli her güzelin kahrı çekilmez imiş" Türküsü

Arda Müzikten "Firkat" adlı albümden


Muharrem Temiz'den "Nasip bizi atmış gurbet ellere bilmem nerden aşar yolumuz bizim" Türküsü

    3/14/2015 01:26:00 ÖS   No comments

Muharrem Temiz'den "Nasip bizi atmış gurbet ellere bilmem nerden aşar yolumuz bizim" Türküsü ve video klibi



Nasip bizi atmışMuharrem Temiz'den "Nasip bizi atmış gurbet ellere bilmem nerden aşar yolumuz bizim Ucu şanı bulunmadık çöllerde acap nerde kalır ölümüz bizim Kadir mevlam bize yardım etmezse Hızır gelip elimizden tutmazsa" Türküsü

Arda Müzikten "Firkat" adlı albümden

Muharrem Temiz'den "Gönül arzediyor azmididarı yenilmiyor efkarımız nedendir" uzun hava

    3/14/2015 01:09:00 ÖS   No comments

Muharrem Temiz'den "Gönül arzediyor azmididarı yenilmiyor efkarımız nedendir" uzun havası ve video klibi



Gönül arzediyor azmididarıMuharrem Temiz'den "Gönül arzediyor azmididarı yenilmiyor efkarımız nedendir Garip bülbül gibi zarı açılmıyor gülşenimiz nedendir" uzun hava

Arda Müzikten "Firkat" adlı albümden

3/09/2015

Şükrü Cömert'ten Adaklar adadım Dilekler tuttum Kahpe felek sana yaranamadım Türküsü

    3/09/2015 05:49:00 ÖS   No comments


Arda Müzikten "Yaranamadım Felek" albümünün çıkış türküsüŞükrü Cömert'ten "Adaklar adadım Dilekler tuttum Kahpe felek sana yaranamadım soldurdun bağımı gülümü kuruttun Kahpe felek sana yaranamadım" Türküsü Arda Müzikten "Yaranamadım Felek" albümünün çıkış türküsü

Şükrü Cömert'ten Ala gözlü benli dilber koma beni el yerine Türküsü

    3/09/2015 04:55:00 ÖS   No comments


Arda Müzik'ten "Yaranamadım Felek" adlı albümden eserin sözleri Karacaoğlan'a aittirŞükrü Cömert'ten "Ala gözlü benli dilber koma beni el yerine Altın kemerin olayım dola beni bel yerine zülfünden bir tel versene dokunayım gül yerine" Türküsü Arda Müzik'ten "Yaranamadım Felek" adlı albümden eserin sözleri Karacaoğlan'a aittir

Adem Aslandoğan'dan "Baş perdeden çalınıyor bağlama ötüp ötüp dertli sinem dağlama" Türküsü

    3/09/2015 04:40:00 ÖS   No comments


Arda Müzik'ten Muhabbet Türküleri 1 adlı albümdenAdem Aslandoğan'dan "Baş perdeden çalınıyor bağlama ötüp ötüp dertli sinem dağlama Yine üstadını buldu bağlama sarı turnam sinen yaralandı mı?" Türküsü Arda Müzik'ten Muhabbet Türküleri 1 adlı albümden

Mustafa Özarslan'dan "Yüce dağ başında bir çiğdem olsam" uzun hava

    3/09/2015 04:20:00 ÖS   No comments

yüce dağ başında

Mustafa Özarslan'dan "Yüce dağ başında bir çiğdem olsam ah ile vah ile sararsam solsam ölümden öteye ayrılık mı olur yarimin yanında can verip kalsam" uzun hava Arda Müzik'ten Muhabbet Türküleri 1 adlı albümden

İsmail İlknur'dan "Eylen yolcum Eylen bir su vereyim susuz çöller aşmadın mı yaralı" Türküsü

    3/09/2015 04:00:00 ÖS   No comments


Türküsü Arda Müzik'ten Muhabbet Türküleri 1 adlı albümünden İsmail İlknur çok güzel bir yorum yapmışİsmail İlknur'dan "Eylen yolcum Eylen bir su vereyim susuz çöller aşmadın mı yaralı Hüseynin cemali vardır yüzünde beni mahrum etme dost ellerinde Şah yollarında" Türküsü Arda Müzik'ten Muhabbet Türküleri 1 adlı albümünden İsmail İlknur çok güzel bir yorum yapmış

Sabahat Akkiraz "Medet Allah ya Muhammed ya Ali Yusuf kuyusunda zindana düştüm" Duaz İmam

    3/09/2015 03:39:00 ÖS   No comments


Arda Müzik'ten Muhabbet Türküleri 1 adlı albümdenSabahat Akkiraz "Medet Allah ya Muhammed ya Ali Yusuf kuyusunda zindana düştüm gülbengi çekilen Bektaşi Veli gayretiniz yok mu? Ummana düştüm Fatima ananın eteğin tuttum server Muhammed'e göz gönül kattım İmam Hasan ile çok metah sattım Şah Hüseyin ile dükkana düştüm" Duaz İmam Arda Müzik'ten Muhabbet Türküleri 1 adlı albümden

Emrah Mahzuni'den "Baştakiler zaten sesimiz duymaz Sen Yaralı, Ben yaralı" Türküsü

    3/09/2015 03:26:00 ÖS   No comments


Aşık Mahzuni Şerif'in oğlu Emrah Mahzuni'nin yorumu Arda Müzik'ten Muhabbet Türküleri 1 adlı albümdenEmrah Mahzuni'den "Neden bu dünyada yüzümüz gülmez özel Yaratılmış çilemiz bitmez Baştakiler zaten sesimiz duymaz Sen Yaralı, Ben yaralı" Türküsü Aşık Mahzuni Şerif'in oğlu Emrah Mahzuni'nin yorumu Arda Müzik'ten Muhabbet Türküleri 1 adlı albümden

3/06/2015

İlkay Akkaya'dan "Yolumuz gurbete düştü hazin hazin ağlar gönül" Türküsü

    3/06/2015 02:18:00 ÖS   No comments


Arda Müzikten Muhabbet Türküleri 1 adlı albümden Türkünün söz ve müziği Aşık Beyhani'ye aittirİlkay Akkaya'dan "Yolumuz gurbete düştü hazin hazin ağlar gönül Araya hasretlik girdi hazin hazin ağlar gönül garip garip ağlar gönül Bu mudur senin eseri sinemi yaktı kederin ölürsem olmaz haberin hazin hazin ağlar gönül garip garip ağlar gönül" Türküsü Arda Müzikten Muhabbet Türküleri 1 adlı albümden Türkünün söz ve müziği Aşık Beyhani'ye aittir

© 2014 Video blogunuz. Designed by Bloggertheme9
Proudly Powered by Blogger.